4 Eylül 2013 Çarşamba

Hangisini Almalı Tecrübeden Kedi Maması

2011 yılında melek olan güzel kızım Çilek alerjik bir İran kedisi olduğundan ona alerji yapmayan, doğal ve sağlıklı bir mama bulmak için uzun araştırmalar yapmıştım. Araştırmalarım neticesinde maalesef ülkemizde o dönem sağlıklı ve alerji yapmayan standartta bir mama bulunmadığından çözümü her ne kadar zengin bir aile sayılmasak da Amerika’dan mükemmel bir mama getirmekle bulmuştum.


Gerçekten de o doğal ve içerisinde hiçbir katkı maddesi bulunmayan mama ile beslendiğinden beri kızımda hiçbir alerjik reaksiyon kalmamıştı; ne siyah noktalar ne apseler ve kedi aknesi ne de sırtında çıkan yaralar…Amerika’dan her ay 2 kg lık 2 paket halinde patisepeti sitesinden Pure Vita isimli o süper kaliteli ve sağlıklı kedi mamasını alıyordum.


(Evet, biliyorum Royal Canine ve Hills’in hipoallerjenik veteriner mamaları var ancak içerikleri o derece berbat ki evet kızımın akut yiyecek allerjisini bir nebze önlüyordu ancak kedi aknesi ve patlayan apse gibi saçmasapan yiyecek allerjisi kaynaklı belirtilere neden oluyordu bu mamalar da, bu yüzden o dönem tek çözüm bizim için Amerika’dan bu mamayı getirtmekti.)


Ancak maalesef yeni gümrük mevzuatı vs gibi uyuz nedenlerden dolayı özgürlüğümüz kısıtlandığı için artık kedi mama da getirtemiyorum. Bu problem bir yana asıl mama için astronomik kargo ücretleri de beni mahvetmişti. Ama kedime tek iyi gelen mama o dönem buydu ve ben bu mamayı almak için dünyaları karşıma alırdım değil ki 1 paketine 100 TL ödemek!:)


O dönem genellikle yabancı sitelerden yaptığım araştırmalar neticesinde bugün size gerçekten sağlıklı ve kaliteli bir kedi maması nasıl olmalıdır sorusunun cevabını detaylı bir şekilde anlatacağım!


Öncelikle şunu belirteyim hiçbir mama firmasıyla hiçbir alakam yok kimsenin reklamını yapmanın ya da gereksizce eleştirmenin derdinde değilim. Sizinle bulduğum bazı verileri ve bilgileri paylaşacağım bunun neticesinde aldığınız mamanın İngilizce içeriğini okuyarak siz kendiniz karar verebileceksiniz bu mama gerçekten iyimiymiş yoksa sırf marka diye iyi mi zannediliyormuş aslında nasıl işe yaramazmış!:) Marka adı telaffuz etmekten de çekinmeyeceğim tabi neticede bunlar benim şahsi görüşlerim, bilimsel verilerle destekli :)


1.Sağlıklı ve kaliteli bir kedi mamasının içerisinde öncelikle kedilere alerji yapan bir numaralı maddeler olan mısır, mısır gluteni, buğday, soya, kurutulmuş arpa küspesi, digest gibi maddeler olmamalı. Bir kere bu maddelerin hiç biri kedilerin yemesi gereken onlara faydalı yiyecekler listesinde yok! Bunlar tamamen üretilen mamanın maliyetini düşürmek için içine katılan boş doldurucular maliyeti ucuz bir işe yaramayan ürünler! Benim kedim Çilek üzerine piyasadaki her mamayı denedim bu maddelerin tümü ona alerji yapıyordu. Kimi kediler alerjik değildir bu maddeleri vücudu tolere edebilir ama mamanızın içerisinde kaç tane içeriği boş maddenin olduğu o mamanın kalitesini değerlendirmenize yardımcı olabilir ve kediniz bir gün alerjik belirtiler gösterdiğinde suçluyu direkt teşhis etmenizi sağlar!


2.Sağlıklı ve kaliteli bir kedi mamasının ana içeriği, kaynağı belli etten oluşmalı. Kaynağı belli et derken ne demek istiyorum? Chicken by products, Meat by products, animal by products, meat meal gibi tanımlar (yani Türkçesi et ve yan ürünleri et ve türevleri) ucu açık tanımlardır. Birçok indiregandi meraklısı şirket bu tanımları yazıyor ve mamanın içeriğine kaliteli hormonsuz iyi et veya tavuk koymak yerine yolda ölen hayvanların hastalıklı hayvanların bayat etlerin veya et yerine gaga ibik ayak toynak vs gibi besleyiciliği olmayan hayvan uzuvlarının kimyasal işlemden geçmiş hallerini katıyor. Bu mamalar tehlikeli ve besleyici değil. İyi bir mamanın üzerinde ne etiyse türü belirtilerek yazmalı ve by products yani türevleri gibi kelime oyunları olmamalıdır. Hills adı verilen sözde en kaliteli markanın çoğu ürününde et kaynağı yerine tavuk unu kullanılmaktadır. Saçmalığa bakar mısınız et koymuyor da içine tavuk unu konuyor. Bu mama cidden evcil dostlarımızı ne kadar doğru besleyebilir?Türkçe etiketler çoğu firmada yanlış ve yetersiz yazılıyor bu nedenle İngilizce bilenlerin mama poşeti üzerindeki İngilizce içerik tanımlarını okumaları bilmeyenlerin ise İngilizce bilen bir arkadaşlarından yardım almalarını öneriyorum!


♥♥♥ Şimdiye kadar ne dedik; bir alerjik maddeler olmayacak, iki et kaynağı tanımı açık ve net bir biçimde yapılacak et ürünleri et türevleri unu vs gibi içeriği belirsiz suiistimale mahal verebilecek tanımlı mamalardan uzak durulacak!


3.Sağlıklı ve kaliteli bir mamanın 3. en önemli unsuru dengeli fosfor, kalsiyum ve magnezyum oranına sahip olması. Bu oranların yüksek olması kedinizde böbrek taşı idrar yolu hastalığı gibi çok beter rahatsızlıklar yaşanmasına yol açacaktır. Kediler kuru mama ile beslendiğinde en az günde 1 kahve fincanı ölçüsünde su içmelidirler, dikkat edin içmiyorsa şırıngayla mutlaka içirin! Dengeli kalsiyum magnezyum ve fosfor oranı derken bu konunun ilmini yapmadım ama araştırmalarım neticesinde bu 3 oranın da 1,1 – 0.7 arasında olursa dengeli ve problem yaratmayan bir içerik oluşturduğunu size söyleyebilirim. Balık kaynaklı mamalarda balıktan gelen doğal fosfor nedeniyle bu oran biraz daha yüksek olabiliyor ama yine de dikkat etmek lazım hele ki kediniz erkekse bu oranların ne kadar düşükse o kadar iyi!


4.Dengeli protein oranı da bir diğer önemli faktördür. Kediniz alerji olduğunda ilk yapmanız gereken şeylerden biri alerji kaynağını tespit etmeye çalışmak ikinci yaptığınız şey ise insanlarda olduğu gibi ağır çok besleyici yiyeceklerden yani protein oranı yüksek mamalardan ve yaş mamalardan kaçınmak olmalıdır. Dengeli protein oranı kanımca % 30 – 36 arasında değişmektedir. Çok yüksek protein kaynaklı olmakla övünen mamaları hiç denemedim çünkü hassas bünyeli kedilerim var ve alerji olduklarında veterinerimin ilk sorduğu şey mamaları. Dengeli değerleri yeterince besleyici ve sağlıklı olan mamaları tercih ettim hep. Bir de tabii kuru mamanın yanı sıra haftada 2 kez yaş mama peynir yoğurt gibi başka besleyici maddeler de verdiğimden çok çok yüksek proteişn oranına sahip bir mamaya güvenle yaklaşamadım. Bunun bir nedeni de bu tür mamalar hakkında yaptığım araştırmalar sonucu memnun olanlar kadar eşit oranda memnun olmayanlar ve kedisi hasta olanların da olması. İçime şüphe düşüren bir şeyler yapmak istemedim.


5.Son olarak mamanın kimyasal koruyucu maddeler ile mi yoksa doğal yollarla yani α-Tokoferol E vitaminiyle mi bozulmadan muhafaza edildiğidir. Mamaları korumak için kullanılan kimyasal maddeler BHA, BHT, equitoxin, propyll galat gibi benzin türevi maddelerdir. Bu maddeler son derece zehirlidir eğer doğru oranda kullanılmazlarsa! Dış ülkelerde yaşayan holistik veterinerler (holistik henüz hastalık oluşmadan doğal yollarla sağlığın devam ettirilmesine yönelik bir yaklaşımdır yani, bütüncül bir sağlık bakış açısı) bu tür kimyasal koruyucu maddelerin kedilerimizin bünyesinde birikip ileriki yaşlarda kansere ve daha birçok korkunç hastalığa neden olduğunu söylemektedir. Ayrıca bu kötü kimyasal maddelerin bağışıklık sistemine de uzun dönemde zarar verdiği söylenmektedir. Şöyle düşünün yeni doğmuş bebeğinize içerisinde katkı maddesi bulunan yiyecekleri yedirmezsiniz değil mi? Hatta bebeği boşverin kendi sağlığınıza dikkat ediyorsanız siz de bilirsiniz içerisinde koruyucu maddeler barındıran yiyecekler kansere neden olurlar ve sağlığımızın düşmanıdırlar. İşte kedi mamalarında da durum aynen budur!


Hâlen ülkemizde bu tür maddelerle korunarak satılan birçok sözde kaliteli kedi maması vardır. Bunların başında Royal Canine gelmektedir. Bu tür büyük şirketler benim gibi sağlıklı mama tezi ile ilgilenenlere hemen açıklamalarda bulunup itiraz ederler bu maddelerin uzun vaddede kanser yaptığına dair hiçbir bilimsel araştırma verisi yoktur! derler! Ben de onlara buradan nanik yapmak istiyorum ve diyorum ki; canım kadar çok sevdiğim kediciklerime bile bile sürekli kimyasal koruyucular içeren mamaları yedirme riskini göze alamam! Siz de almayın!


♥♥♥ Yani toparlayayım sağlıklı olarak korunan mamalar α-Tokoferol E vitaminiyle korunan mamalardır buna mutlaka dikkat edin! Mamaların içerik bölümünündeki bit gibi yazıları didik didik okuyun ama İngilizce olanları! Bu bilgiler zira Türkçe etiketlerde hiiiç yazmıyor!


6.Sağlıklı ve kaliteli bir kedi mamasının içerisinde başta TAURİN olmak üzere birçok vitamin, mineral ve bağırsak florasını canlandırıcı kuru mamanın kabız yapmasını önleyici dengeyici elementler olmalıdır. Taurin maddesi kedilerin görme ve kalp fonksiyonları açısından çok önemlidir ve bu madde vücutlarında üretilemez yani dışarıdan almaları gerekmektedir. Bu nedenle taurin içermeyen mamaya yan gözle bir bakın bence! Bundan yıllar önce kedi mamalarına taurin ilave edilmiyordu ve büyük oranda kedi bu nedenle kısa sürede hayatını kaybetti. Bunu gören bilim adamları hemen o önemli maddeyi taurini keşfettiler ve mamalara eklemeye başladılar. Allah razı olsun onlardan ne diyeyim :) Taurin maddesini ayrıca kedi vitaminleri, vitamin pastaları, taurin tabletleri aracılığı ile de kedinize verebilirsiniz.


7.Kedi maması alırken önce o firmayı o mamayı internette araştırın. Tabi Türkçe sitelerde değil, neden? çünkü Türkçe kaynak yok da ondan! İngilizce olarak araştırma yapmalısınız ya da bir arkadaşınıza hatta bana sorun elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. Mama firmasının web sitesine gidin oradaki analiz değerlerini önceden inceleme fırsatınız olur hem gerçekten kaliteli mamaların web sitelerinde mamanın içeriğinde ne olduğu ve bunların kedinizin vücudunda ne işe yaradığı neye yarar sağladığı açıkça yazar onlar reklam için yazarlar ama siz de ihtiyacınız olan bilgiyi aradan kapmış öğrenmiş olursunuz :)


8.Son olarak Amerika’nın gıda konusunda sorumlu olan ve gayet ciddi çalışan ve önlemler alan kurumu FDA’nın sitesinde geri çağırılan ve toplatılan kedi mamaları bölümünü sık sık kontrol edin. (http://www.accessdata.fda.gov/scripts/newpetfoodrecalls/#Cat) Burada adı geçen ürünleri kesinlikle kedinize yedirmeyin! Burada adı geçen ürünler, hayvanları zehirlemiş olan veya zehirleme tehlikesi taşıyan dengesiz oranlarda maddeler içeren yiyecekler sınıfındadır ve Amerika’da toplatılmaktadır.


Biz hâlâ ne yazık ki 3. Dünya ilkesi olarak kabul edildiğimizden bu mamalar orada toplatılmasına karşın kimi zaman buraya getirilip satılabilmektedir. Buna dikkat etmek kedinize karşı sorumluluğunuzdur. Türkiye’de mama içeriklerini layığıyla araştıran bu konuya özel bir kurum yok ve zaten hayvanlara da değer verilmiyor bu bir gerçek insana az değer verilirken hayvanlara nasıl verilsin değil mi.. neyse bu yüzden düsturunuz Amerika olsun bu konuda çok titiz çalışıyorlar biz de bu bilgiden yararlanalım hiç olmazsa!


♥♥♥ Evet yani özetle; sağlıklı ve kaliteli bir kedi maması et kaynağı kesin tanımlı, kaliteli, koruyucu madde içermeyen doğal yollarla korunmuş, protein, magnezyum, fosfor ve kalsiyum oranları dengeli olan, içerisinde alerji yapan hiçbir madde bulunmayan, gerekli taurin ve vitamin vs içeriğine sahip ve adı hiçbir toplatılma olayına karışmamış kullanıcıların hakkında olumlu yorumlarda bulunduğu, düzgün bir web sitesi olan ve açıklayıcı bilgiler sunan bir marka olmalıdır.


Bu ışık altında artık siz de ne yapacağınızı biliyor bir konuma geldiniz, paketi elinize alın ve İngilizce içerik kısmını okuyup kendi değerlendirmenizi yapın. Hiçbir mamayı kötülemek istemiyorum ama piyasada olan birkaç mama hakkında şahsi olarak yorumda bulunmak isterim:


Hills: Hills içeriği cidden zayıf bir mama, tek olumlu yönü doğal koruyucularla korunuyor olması. Tavuk unu tavuk yemeği gibi belirsiz protein içeriği var ayrıca içerisinde bazı alerji yapabilecek maddelerde var ama kötünün iyisi diyebiliriz. Magnezyum, kalsiyum, fosfor, protein ve vitamin oranları dengeli. Benim kedilerim asla yemiyor Hills her türünü denedim hiçbir ürününün yaş mama da dahil tadını beğenmediler hatta nefret ettiler. Ama veterinerler bu markayı çok tavsiye eder hatta satarlar. Bunun nedenlerinden biri olarak yurt dışında Hills ‘in veteriner kliniklerini parasal açıdan desteklediği, onların araştırmalarına deli gibi para akıttığı gibi söylentiler vardır. Bu bizim güncel yaşamımızı etkilemez tabi ne yapalım öyleyse öyle , kediniz Hills seviyorsa ve daha iyi bir mama bulamıyorsanız yedirin bence benim kuzenimin 14 yaşındaki kedisi uzun bir süredir Hills yiyor ve maşallah çok da sağlıklı bir tekir!


Royal Canin: Bu mamanın tadını o kadar güzel yapmışlar ki kedilerim bu mama için çıldırıyor deliriyor. Ama maalesef en kötü yanı Royal Canin tüm ürünlerinde kimyasal koruyucu maddeler kullanıyor. Ürün sayıları çok fazla ve içerikleri de değişiyor ben sadece kendi kullandıklarıma yorum yapayım; Persian, Sensitive, British Shorthair, Indoor Senior. Hepsinin tadını çok seviyorlar :) Ama hepsi de koruyucu kimyasallar içeriyor :( ( Et içeriği fena değil, Hillse göre daha iyi. Ama maalesef alerjik kedileri için tam bir felaket, içerisinde mısır, buğday soya vs bu tür ne ararsanız alerjik madde mevcut. Magnezyum, kalsiyum, fosfor, protein ve vitamin oranları dengeli bu mamanın da. Büyük araştırma olanaklarına sahip Premium markaların zaten Magnezyum, kalsiyum, fosfor, protein ve vitamin oranları genelde dengeli oluyor, bu noktada bir problem çıkmıyor. Tabi yine de kontrolü elden bırakmamalı!


Benim ölen kedim ilk başta Royal Canine exigent adındaki bir mama yüzünden alerji olmuştu ve sebebini de bulmamıştı veteriner. Çünkü ülkemizde bu isim yapmış markalar, kafadan iyi mama olarak kabul ediliyor veterinerlerimizde mamaların içeriğinin iyi olup olmadığının araştırılmasıyla pek ilgilenmiyorlar. Zavallı çocuğum çok ağır ve uzun tedaviler geçirdi ama alerjinin sebebini bulamadıklarından ve biz de aynı mamayı kullanmaya devam ettiğimizden vücudu yıprandı mahvoldu bir türlü iyileşemedi!


Allahtan ben o sırada evlendim o mahalleden taşındık ve veterinerimizi değiştirdik çok iyi bir tane edindik de mamasını değiştirmek gerektiğinin farkına vararak kedimi ölümden kurtardık el birliği ile. Ama sonrasında 3 yıl çok sağlıklı yaşadıysa da vücudu uzun tedavilerden yıpranmış olacak ki bir gün aniden kalp krizi geçirip öldü.


Evet her şeyi kontrol etmek mümkün olmuyor maalesef ama baştan beri ben bilgili olsaydım veteriner daha bilinçli olsaydı hiç bu mamayı yemeseydi hiç ilaç tedaviler görmez ve çok daha uzun yaşardı kızım Çileğim :( Kedinizde alerji oluyorsa bu birebir mamasıyla alakalıdır, dikkat edin!


Royal Canine markasını ben şu şekilde kullanıyorum, sağlıklı mamaların üzerine azıcık ilave ediyorum ki daha iştahlı yesinler diye gerçekten de bu anlamda işe yarıyor lezzeti çok iyi olduğu için. Tabii alerjik kedim varken hiç kullanmıyordum ama o öldükten sonra diğer kedilerimde o derece hassas bir alerjik durum olmadığından lezzetini çok sevdikleri için günlük mamalarına az oranda ekliyorum. Ama neticede baktığınızda 2 kedim için 3 ayda bir kiloluk royal canine anca bitiyor. Yani sırf lezzet amaçlı kullanıyorum yemeklerimize ketçap veya mayonez koymak gibi düşünün :)


Farmina Matisse Adult Chicken ve Arden Grange Ocean Fish & Potato şuan kullanıdğım sağlık kriterlerime uyan mamalar. Farmina şu online pet shoptan alıyorum Örn: www.patisepeti.com


Arden Grange ise ülkemize yeni gelmiş bir marka, veterinerimiz satmaya başladı şüphesiz başka yerlerde de satılıyordur. Merak eden olursa bana sorun sizin için bilgi edinmeye çalışırım. Pet Shop

Bu siteden mamanın değişik türleri hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Balıklısı, tavuklusu, somonlusu falan var ve alerji yapan hiçbir madde içermiyor, protein, magnezyum, fosfor, kalsiyum oranları dengeli, taurin ve vitamin mineral bağırsak florasını düzenleyen elementler içeriğinde mevcut ve doğal korucu maddelerle korunuyor. Benim kedilerim ocean fish li ve tavuklusunu sevdiler. Farminayı da sevdiler onu da aynı şekilde tavsiye ediyorum.


Whiskas deyince kedi severler 2 ye ayrılıyor bunu biliyorum kimi kedi severler yıllarca kedilerini bu mama ile beslemişler ve hiç de birşey olmamış ama bu demek değil ki Whiskas iyi bir mama! Whiskas, Miço vs gibi Migros vs tarzı marketlerin raflarında da görebileceğiniz mamalar market mamaları olarak geçer ve her ne kadar iyi görünseler de aslında içerikleri boş maddelerden oluşur hiç besleyici değillerdir vücuda yararlılık açısından buna rağmen çok lezzetlidirler yani tıpkı insanlar için fast food neyse o! Whiskas’ın ayrıca magnezyum, fosfor gibi değerleri de çook yüksektir ve kedilerde ileri vadede böbrek rahatsızlıklarına neden olabilen bir mamadır. Gidin hangi veterinere sorarsanız sorun size asla Whiskas iyi bir mama demeyecektir! Kedinizi Whiskas tarzı market mamaları ile beslerseniz obez olur ve vücudu içten içe yıpranır gerekli besleyici maddeleri alamaz.


Whiskas yiyip de uzun yıllar yaşayan kediler var evet ama bu kedilerin kendi süper bünyelerinden kaynaklanıyor mamanın iyiliğinden değil, bu kediler whiskas yiyip 15 sene yaşadılarsa örneğin kaliteli dengeli ve besleyici bir mama yeseler demekki 25 yıl yaşayacak uzun ömre sahip olurlarmış diyebilirim!


Son olarak bu yazıyı en son editlediğimden beri Türkiye’ye birkaç kaliteli mama markası daha giriş yaptı şükürler olsun ki!


Ben de kedi bakımı ve mamaları üzerinde her geçen gün yeni bilgilerim edindiğimden yazılarımı sık sık güncellemem gerekiyor size son bilgilerimi aktarabilmek adına şimdi yazıyı bir update yaparak bitirmek istiyorum.


11.02.2013 itibari ile sağlıklı bir kediye sahip olup da ben kedimi en iyi ve doğal mamalarla beslemek istiyorum diyenlere ACANA VE N&D tahılsız serisini öneriyorum. Şuan piyasadaki doğal+içeriği kaliteli en iyi mamalar bu 2 sidir. Oranları da Orijen gibi çok yükseklerde değil gayet dengelidir. Ama handikapı pahalı olmalarıdır. Pek çok kedi severin bu konuda kendinden kısıp bir fedakarlık yaparak evlerinde besledikleri minik kaplanlarına en iyi ammaları alacaklarını umut ediyorum.


Ancak bütçem o kadar sıkışık ki ne kadar kendimi sıksam da bu mamaları almamın imkanı yok diyenlere ise bir kaç marka daha tavsiye etmek istiyorum bu mamaların içerikleri Acana ve N&D tahılsız seri kadar doğal ve kaliteli değil (eh maalesef fiyat düşürülünce kalite de bir yerde azalıyor) ama bu mamalar da doğal maddelerle korunmaktadır iyi yanı budur kimyasal koruyucu içermemektedirler ve oranları da yine sağlıklı dengelidir bu da önemli bir nokta. Bu markalar Brit Care, Farmina Matisse ve Arden Grange‘tir.


Arden Grange’nin ve Brit Care‘in ayrıca bir hipoallerjenik mama iddiası da bulunmaktadır, ki bu da bence her ne kadar içeriklerinde bazı kediler allerji yapabilen maddelere yer veriyorlarsa da moleküler açıdan bu oranları düşük tuttuklarını gösteriyor yani artı bir özellik bence bu da.


Kedisi halihazırda allerjik bir bünyeye sahip olanlara ise öncelikle hemen bir veterinere gidip tedaviye başlamalarını, veterinerlerinin de fikrini alarak yalnızca veterinerlerde satılan allerji hastalığına yönelik hipoallerjenik mamalardan 1 paekt satın alıp 1 ay süresince kullanmalarını öneririm. Akut allerji problemlerini bu özel içerikli mama geçirecektir, ancak akut problem ve yaralar geçtikten sonraki basamak doğal bir mama bulmak olacaktır. Bu noktadan sonra ise allerjik kedisi olanlara tavsiyem sadece 2 markadır şuan için ACANA VE N&D TAHILSIZ seri. Bu 2 mamada da hiçbir allerji nedeni olabilecek tahıl bulunmamaktadır+ her iki mamanın da oranları dengelidir öyle internette yanlış yazılan atmasyon karalama mesajlarında olduğu gibi aşırı yüksek dengeiz oranları falan yoktur kendim de bizzat kullandım ve kullanıyorum bu 2 markayı da. Ancak süreç şöyle işlemeli kediniz hasta= önce veterinere götür ve hipoallerjenik reçeteli mama al+ bu bir paketi yiyip akut allerji durumu düzeldikten sonra+ önerdiğim mamaları alabilirsin…


Hipoallerjenik mama ne, ömrü boyunca yese olmaz mı?


Hipoallerjenik mamalar özel formule edilmiş mamalardır, içeriklerinde hangi maddeler bulunursa bulunsun bu mama türü özel bir yöntemle içerik maddelerinin molekül düzeyi ağırlığı düşürülerek küçültülerek üretilmiştir. Dolayısıyla allerjik bünyeli kedilerin sisteminekolayca girip olaysız ilerleyip sessizce çıkarlar. Yani halihazırda allerji ile boğuşan vücudu daha fazla irite edip tetiklemeden işlev görürler vücudu dinlendirirler. Her hipoallerjenik mama tüm allerji problemini geçirecek diye bir şey yoktur, ama genelde akut hastalık ve yaralar çıkma dönemlerinde işe yararlar ancak bu işe yarama noktasını geçince tüm allerji problemlerini tamamen yok etmeyebilirler. Mesela örnek benim kedim Çilek hipoallerjneik mama yiyerek ateşli ölmek üzere hale gelen ileri seviyedeki besin allerjisi hastalığından kurtulmuş iyileşmişti, ama mama tamamen tüm allerjisini ortadan akldıramamıştı hala o özel mamayı yese bile çenesinin altında apseler oluşuyordu yani mama belli bir düzeye getiriyor vücudu o ağır hastalık hali bakılanıyor o noktadan sonra ise tamamen doğal ve kaliteli olan bir mamaya geçmek gerekiyor ben de bu yolu izledim ve doğal mamaya geçince tüm allerji problemleri yok olmuştu ve bir daha da o mama ile ömrünün sonuna değin sağlıklı bir şekilde hiç bir allerji belirtisi göstermeden yaşamaya devam etmişti.


Bu arada kendi kedime hipoallerjenik mama olarak Hills’in z/d sini ve Royal Canine in hipoallerjenik mamasını almıştım her ikisinin de içeriği berbat aslında, allerji problemine özel olarak yarattıkları hipoallerjenik mamaların içerisinde mısırdan tutun buğdaya kadar her türlü ucuz ve allerjiye sebep olacak içerik maddesi mevcut yani bu nedenle uzun süreli beslenmemeli kediler bu mamalarla içerik çok çürük maalesef mamanın tek işe yarama sebebi özel molekül düzeyine getirilmiş olması bu açıdan işe yarıyor yani…


Halbuki bu markalar adam olup ham doğal ve sağlıklı hem de hipoallerjenik mama üretseler ya, ama işte demek ki karlı olmuyor cepleri dolmuyor öyle de sevgili kediseverler ah ah…


Evet şimdi aklımdakileri iyice açıkladım sanırım bilgi arayan kedi sever dostlarıma.. Yeni mama markaları ülkemize geldikçe deneyimlerim oldukça yazıyı sürekli güncelleyeceğim şimdilik benim de bildiklerim ve uyguladıklarım bu yönde…


Son olarak bir bilgi daha ekleyeyim; yiyecek allerjisinin neden kaynaklandığı hala veterinerler arasında bile oldukça tartışmalı bir konu. Kimi veterinerler yiyecek allerjisi yüksek proteinden olur diyorlar kimileri ise allerji proteinden değil kedilerin doğal beslenmelerinde hiç yeri olmayan ama mamalarda bolca bulunan tahıllardan ileri gelir diyorlar. Açıkçası ben de ikinci gruba katılıyorum yüksek protein allerji yapsaydı doğada yaşayan tüm kedigillerin allerjiden perişan olmaları gerekirdi. Benim kedime de allerji yapan şeyler bizzat incelemem sonucunda tahıllardı mısır buğday vs..Yürekten inararak söylüyorum ki kimyasal koruyucular, renklendiriciler ve kedi beslenmesinde yeri olmayan ama mamaları ucuza mal etmek için doldurulan gereksiz tahıllar hayvanlarımıza tüm zararı verenler! Yurt dışundaki araştırmalardan ve yabancı kaynaklardan okuduğuma göre onlar da böyle düşünüyorallerjiyi yapan tahıllar...


Ancak şöyle bir düşünceyle de ilk bakış açısına yakınım evde oturan koltuk patatesi halindeki az hareket eden ve dışarı çıkma efor sarf etme fırsatı bulunmayan ev kedilerimizin de doğada yaşam savaşı veren akrabaları gibi sırf kaliteli yüksek proteinle beslenmelerine bence o kadar da gerek yok ki fazlası mutlaka bir yerden bir probleme neden olabilir. Yiyip yiyip evde oturursanız insan olarak siz de hastalanırsınız kendinizden pay biçin… Bu nedenle de ben aşırı yüksek protein oranına sahip orijen’i önermiyorum, onun yerine Orijenle aynı firmada üretilen onun tüm doğallık, yüksek kaliteli içerik gibi iyi yönlerini kendinde barındıran ama oranları öyle radikal yüksek olmayan dengeli bir seviyede olan ACANA’yı öneriyor ve halihazırda da kendim de kullanıyorum.


Bir update daha yapayım sizlere, internette bazı asılsız kaynaklarda Acanayı karalama kampanyaları yapıyorlar kulaktan dolma asılsız bilgileri biliyormuş gibi birbirleriyle paylaşıyorlar yok Acanada salmonella bakterisi varmış vs vs..Korkmayın arkadaşlar böyle bir durum yok bu haber de asılsız. Ben kendim Acana kullandığım için bu yorumları bir sitede okuyunca tepemden aşağıya kaynar sular döküldü, nasıl yani olamaz falan oldum baya korktum ve olayı titiz bir hafiye gibi araştırdım içiniz rahat olsun. Olay kısaca şundan ibaret: Amerika acana mama ithal ediyor kanadadan ve gümrükte acananın köpek mamalarında salmonella bakterisi olabilir mi diye bir araştırma yapmak istiyorlar nedense!!!(bana sırf karalama ve komplo kampanyası gibi geldi olabilir yani karşılarında dünya devi paralı iğprenç mamalar üreten bir sürü nüfuslu şirket var neticede) 1 ay boyunca acananın ülkeye girecek köpek ammaalrını araştırma yapmak için salmonella bakterisi içerebilir kapsamında karantiynaya alıyorlar ve tabii bu durum bir yafta gibi yapıştırılıyor cahillerce markanın üzerine, neticede araştırmalar sonucunda hiçbir bulguya rastlanmıyor mamalar ülkeye giriyor vs vs.. olay zaten acananın kedi mamalarıyla alakalı bir durum değil bu bir, ikincisi de zaten bir salmonella bakterisine radtlanmamış sadece incelemeye tabi tutulmuş ve bu inceleme esnasında da olay yanlış bir çerçevede yayolmış yani ACANA güvenilirdir müsterih olabilirsiniz olmasa başta ben yedirmem zaten çok kıymetli 2 sultanıma :)


Kedinizin özel sağlık problemleri varsa ona uygun bir şekilde beslemelisiniz ve veterinerinize danışmalısınız.


Kedi beslenmesi ve besinleri ile ilgili daha çok yazı yazacağım bloğun içerisinde ancak bu kısım özellikle forumlarda tespit ettiğim hangi mamayı seçmeliyim problemlerine bir çözüm niteliğinde düzenlenmiştir. :)


Meltem Åžafak



Hangisini Almalı Tecrübeden Kedi Maması

2 Eylül 2013 Pazartesi

Çamaşır Makinesinde Kalan Kedi 50 Derecede Yıkandı

İlginç olay, İngiltere’nin Manchester ÅŸehrinin ­Audenshaw kasabasında önceki gün gerçekleÅŸti.


Kirli çamaşırları çamaşır makinesine doldurmakta olan Laura Gilholme adındaki ev kadını, arkası dönükken makinenin içine atlayan minik kedi yavrusu Poppet’i fark etmeyince makinede yıkamayı baÅŸlattı. Yaklaşık bir saat süren 50 derecelik yıkama sonrasında makinenin kapağını açan Gilholme, baygın haldeki, 7 haftalık kedisiyle karşılaÅŸtı.


Kapağı açtığında, Poppet’in baygın olduÄŸunu belirten sahibi, yavru kediye önce ağızdan suni teneffüs yaptıklarını anlattı. Kedinin kendine gelmediÄŸini ve bunun üzerine bir veterinere gittiklerini söyleyen kadın,John Gunn adındaki veterinerin, yaptığı müdahale ile Poppet’i hayata döndürdüğünü belirtti.


Yavru kedisinin halen dersini almamış göründüğünü söyleyen Gilholme, yaramazlığını sürdüren kedinin, veteriner dönüşü kendisini kurutma makinesine attığından bahsetti.



Çamaşır Makinesinde Kalan Kedi 50 Derecede Yıkandı